SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ZEKAT BAHSİ

<< 1053 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

124 - (1053) حدثنا قتيبة بن سعيد عن مالك بن أنس، فيما قرئ عليه، عن ابن شهاب، عن عطاء بن يزيد الليثي، عن أبي سعيد الخدري؛

 أن ناسا من الأنصار سألوا رسول الله صلى الله عليه وسلم. فأعطاهم. ثم سألوه فأعطاهم. حتى إذا نفذ ما عنده قال " ما يكن عندي من خير فلن أدخره عنكم. ومن يستعفف يعفه الله. ومن يستغن يغنه الله. ومن يصبر يصبره الله. وما أعطي أحد من عطاء خير وأوسع من الصبر ".

 

[ش (خير وأوسع من الصبر) هكذا هو في جميع نسخ مسلم. خير. مرفوع وهو صحيح. وتقديره هو خير].

 

{124}

Bize Kuteybetü'bnu Said, Mâlik b. Enes'den kendisine îbni Şihâb'dan, ona da Ataâ' b. Yezîd El- Leysî'den, o da Ebû Said-i Hudri'den naklen okunan hadîsler meyânında rivayet ettiki,

 

Ensâr'dan bâzı kimseler Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bir şeyler istemişler, o da istediklerini vermiş. Sonra tekrar istemişler, yine vermiş. Elinde olan tükenince:

 

«Elimde bir mal bulunursa elbette onu sizden saklamam. Her kim afîf olmak isterse Allah onu afif kılar. Ganî olmak isteyeni Allah ganî eder. Her kim sabrederse, Allah ona sabır İhsan eder. Hiç bir kimseye sabırdan daha geniş ve daha hayırlı bir ihsan verilmemiştir.» buyurmuşlar.

 

 

(1053) حدثنا عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري، بهذا الإسناد، نحوه.

 

{....}

Bize Abd b. Humeyd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrazzâk haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer, Zühri'den bu isnâdla bu hadis'in mislini haber verdi.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî, Ebû Dâvûd ve Nesâî «Zekât» bahsinde tahrîc etmişlerdir.

 

Hadîs-i şerîfde ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den ihsan isteyen Ensâr'ın isimleri bildirilmemiştir. Ancak ulemâdan bâzılarına göre Nesâî' nin rivayetinde Hz. Ebû Saîd'in de isteyenlerden biri olduğuna delil vardır. Zîrâ Ebû Said (Radiyallahu anh): «Annem beni şiddetli bir ihtiyâç dolayısıyla atıyye istemek üzere Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gönderdi, ben de gittim ve oturarak bekledim. ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni karşılayarak:

 

— Her kim ganî olmak isterse Allah onu ganî kılar... buyurdular.» demiştir.

 

Lâkin Aynî bu istidlale haklı olarak itiraz etmiştir. Çünkü Ebû Saîd hadisinde onun Ensâr'la birlikte ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bir şey istediğine delâlet eden cihet yoktur.

 

Hadisin bâzı rivayetlerinde Ensâr'ın Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den üç defa atıyye istedikleri bildirilmiştir.

 

«Her kim afif olmak isterse, Allah onu afîf kılar...» cümlesinden murâd: Her kim dilenmekten afîf olmak isterse, Allah kendisine iffet yâni haramdan sakınmayı ihsan eder; demektir.

 

«Ganî olmak isteyeni Allah ganî eder...» cümlesi: Her kim kendini gani gösterirse Allah da onu başkalarına muhtaç bırakmaz; rızkını verir, demektir.

 

«Sabreden»'den murâd: Sabretmeye çalışandır. ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) böylesine Allah Teâlâ'nın hakikaten sabır ihsan edeceğini, bundan daha büyük bir ihsan bulunmadığını beyân etmiştir.